RAMAZAN MESAJI

İstanbul, 26 Mart 2023

DİRİLİŞ AYI RAMAZAN 1444. KEZ GELDİ

Allah’ın, Müslümanlara bahşettiği manevi nimetler ayı Ramazan’ı idrâk etmenin mutluluğunu yaşarken, başta depremde hayatını kaybedenler olmak üzere, Ramazan ayına erişemeyen tüm kardeşlerimize rahmet diliyoruz.

Milletimiz, İslam Milletini oluşturan 1,5 milyarı aşkın mümin gücünün yettiğince sahura kalkıyor, oruç tutuyor, iftar yapıyor ve Ramazan’a mahsus teravih namazlarını birlikte kılıyor. Her türlü günah, eksiklik ve kötülüklerden arınma ve her türlü iyilik, güzellik, güç ve diriliş bilinciyle donanma armağanı olan bu ayda İslam adeta elle tutulur gözle görülür hale geliyor.

Milletçe yaşadığımız bu yüksek ve ulvi duygular içinde, üzülerek ifade etmek isteriz ki; Milletimizin dağınıklığı ve sahipsizliği de kat kat hissedilir haldedir.

Büyük devletimiz yıkıldıktan sonra kurulan irili ufaklı devletçikler, aralarındaki sorunları doğrudan görüşememekte ve maalesef Müslümanlara her türlü zulmü reva görmüş ve halende gören devletlerin aracılığına ihtiyaç duymaktadırlar. Daha geçen ay basına yansıdığı şekli ile Riyad ve Tahran Pekin’in, Şam ve Ankara ise Moskova’nın ev sahipliğinde bir araya gelmiştir. Brüksel’in, Londra’nın, Vaşington’un da zaman zaman benzeri ev sahiplikleri yaptığını hatırlatmaya gerek bile yok.

İslâm Dünyasının yöneticileri suni gündemlerle zaman kaybediyor ve zaman kaybettiriyorlar. Emperyalist devletlerin telkinleri ile birbirine düşmanlık yapıp onlarca yılı heba ediyorlar.

“Müslümanlar uyanmalı, ortak değerlerde buluşmalı, Osmanlı Devletinin yıkılışından sonra yeri boş kalan Büyük Devleti’ni kurmalıdır. Tek kurtuluş yolu budur. “

Sözümüzü merhum Genel Başkanımız Sezai Karakoç’un duası ile nihayetlendirelim :

“Birliğin kıyamete kadar sönmeyecek meşalesi, Ramazan gecelerinden birinde, Kadir Gecesi’nde yansın, zulme batmış yeryüzünü aydınlatsın. Hakikat, fazilet ve adaletin güneşi olsun ve tüm insanlığa ışık, umut ve muştu saçsın. Bu kutlu ay yüzü suyu hürmetine, bizi bağışla, ruhumuzu dirilt, İslam Milleti’ni kendine getir ve dünyayı onun rahmanî hâkimiyetine ver Allah’ım!”

YÜCE DİRİLİŞ PARTİSİ

GENEL BAŞKANI

Lütfü YILMAZ

image_pdfYüce Diriliş Partisi

BÜYÜK MİLLETİMİZE

İstanbul, 06 Şubat 2023

Meydana gelen ve birçok şehrimize değen iki büyük deprem nedeniyle milletçe sarsıldık. Komşu ülkelere kadar etkisini gösteren deprem binlerce canımızı aldı. Enkaz altında kalanların sağ olarak çıkarılması belki tek tesellimiz, bu durumda. 

Yüce Allah’tan ölenlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar ihsan etmesini diliyoruz. Milletçe başımız sağolsun. 

Şüphesiz, tüm felaketler gibi deprem de, öncesi, ânı ve sonrasıyla değerlendirilmesi gereken; maddi, manevi birçok hususu içinde barındırmaktadır. Tüm dualarımız, çalışmalarımız, desteklerimiz  ve uyarılarımız, deprem dolayısıyla ihtiyacını bir kez daha hissettiğimiz, büyük İslâm Milletinin güçlü ve sağlam bir dayanışma içinde birliğe doğru yol alması yönündedir.

Ülkemiz tüm İslâm Ülkesi’ni, yangın, sel, deprem gibi doğal âfetlerden,  her türlü istilâdan ve iç çatışma, terör ve kaostan korumasını, tüm müslümanların sağlık ve selâmette olmasını Allah’tan diliyoruz.

YÜCE DİRİLİŞ PARTİSİ 

GENEL BAŞKANI 

LÜTFÜ YILMAZ

 

image_pdfYüce Diriliş Partisi

PARTİMİZ MENSUPLARINA VE BÜYÜK MİLLETİMİZE

İstanbul, 13 Aralık 2022

Partimizin kurucularından ve aynı zamanda MKYK yedek üyesi arkadaşımız Osman Arı, 12.12.2022 tarihinde Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi bugün ikindi namazını müteakip Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii’nden kaldırılacaktır.

Kültür, sanat ve doğa ilgilisi ve aynı zamanda Mimar ve Mühendisler Grubu’nun da kurucu üyesiydi.

Çevresinde hep güleryüzüyle bilinmiş hayırlı hizmetler için koşturmuş Dâva arkadaşımız, baştan beri idealimizin takipçisi ve Diriliş Hareketinin bilinçli mensubu olarak hizmette bulunmuş, bu yönde elinden geleni yapmış, vazifesini tam yerine getirmiş, gönüllerde silinmez bir yer tutmuştur.

Arkadaşımıza Allah’tan rahmet, ailesine, partimiz ve camiamız mensuplarına ve milletimize başsağlığı ve sabır diliyoruz.

YÜCE DİRİLİŞ PARTİSİ

GENEL BAŞKANI

LÜTFÜ YILMAZ

image_pdfYüce Diriliş Partisi

BİR YILIN ARDINDAN ÜSTAD SEZAİ KARAKOÇ’U RAHMETLE ANARKEN MİLLETİMİZE HATIRLATMAK İSTEDİKLERİMİZ

İstanbul, 16 Kasım 2022

Geçen yıl tam bugün, 16 Kasım 2021 Salı günü Üstadımız, Kurucu Genel Başkanımız Sezai Karakoç’u ebediyete, Bekâ âlemine uğurladık. O bir ömür boyu hep Huzurda imiş gibi yaşadı. O gün Şehzadebaşı’nda (ve birçok İslâm şehrinde) toplanan binlerce insan da buna şahitlik etti. Tüm yaşamına ve eserlerine bakanlar da hep buna şahitlik edeceklerdir. Yüzlerce yıl öncesinden günümüze bu dünya vakti dolmuş Millet büyüklerimize şahitlik ettiğimiz gibi.

İstanbul, en son hilafet merkezi olarak kuşkusuz ki halen İslam Milleti’nin gönlünde İslam Medeniyetinin başkenti olma duygusunu korumaktadır. Sezai Karakoç, İslam Medeniyetinin bütün şehirlerini çok sevdi. Yazılarında medeniyetimizin büyük kültür merkezleri olarak Mekke, Medine, Şam, Bağdat ve İstanbul’u özel olarak andı. Alınyazısı Saati kitabında, Kudüs, Bağdat, Şam ve İstanbul için başlıklar açtı. Şehirler üzerinden giderek bütün İslam Milleti’ni ve coğrafyasını zihinlerimizde birleştirdi. Mekke ve Medine’yi İslam Medeniyetinin kalbi olarak gördü, Kudüs’ü “Gökte yapılıp yere indirilen şehir” olarak resmetti, hafızalarımıza.  “Sürgün ülkeden Başkentler Başkentine” şiirini yazdı İstanbul için.

Allah’ın bir rahmeti ve tecellisi olarak Milletimizin büyük bunalım dönemlerinde, Peygamberimizin varisleri olan büyük düşünürler, büyük gönül insanları gelmiştir. İmam Gazali, Muhyiddin İbn Arabi, Mevlâna, Yunus Emre ve İmam Rabbani, bir gül ağacı misali milletimizin kendi bağrında yetişen Millet büyüklerimizden bazılarıdır. Bu büyüklerimizin şahsiyetleri, duruşları, eserleri ve fikirleri; kendi dönemlerinde olduğu kadar, belki daha da fazlasıyla, sonraki çağlarda gelen Müslümanlar ve daha genelde insanlık için yol gösterici olmuştur. Nasıl ki İstanbul İslam Medeniyetinin en önemli birleştirici şehirlerinden ise, yaşadığımız zaman diliminde Sezai Karakoç’un fikirleri de İslam Milleti için merkezî ve birleştirici bir niteliğe sahip olmuştur, olmaktadır. Üstad o kadar yoğun ve canlı bir düşünce mirası bırakmıştır ki, ilerleyen zamanda İslam coğrafyasının her yanında bu düşüncelerin yankı bulacağından kuşkumuz yoktur.

Bu büyük düşünce, siyaset ve edebiyat birikimi ilgililerince araştırılmaya ve özümsenmeye devam edecektir. Sezai Karakoç, bir düşünür ve eylem adamı olarak, tezini en özlü ifadeyle “medeniyet yaklaşımı” merkezinde özetlemiştir. İslam Medeniyetinin Dirilişi tezinin tarihî ve sosyolojik olarak iki cephesi bulunmaktadır. İslam Milletinin, ayağa kalkması, yeniden bir varlık göstermesi ancak bu iki şartı birlikte dikkate almasıyla mümkün olacaktır.

İnsan için yüz yıllık bir ömür oldukça uzundur denilebilir. Milletler için ise yüz yıllık zaman çok uzun bir süre değildir. Aydınlarımız arasında yaklaşık iki yüz yıl önce boy gösteren düşünce krizi, Devlet-i Âliyye’nin yıkılmasıyla birlikte millet bütünlüğümüzün coğrafi olarak da parçalanmasıyla birleşerek, bütün fertleri etkileyen yaygın bir realite haline gelmiştir. Çok sayıda aydınımız başka bir çıkış yolu yokmuş gibi zihinlerini ve düşüncelerini bu realiteye uydurma yolunu seçtiler. Sezai Karakoç ise, adeta en yüksekten bakan bir kartal bakışıyla, bize bu realitenin farkında olmamız, ancak buna teslim olmamamız konusunda sarsılmaz işaretler bıraktı.

Diriliş, iç içe geçen ve birbirini besleyen halkalar biçiminde gerçekleşecektir. Dirilişin temeli kuşkusuz ki inançtır.  İnanç, ruh dirilişinin, ferdiyet idrakinin yeniden kazanılmasıdır. İkinci aşama olan düşüncede dirilme ise, kavramlarımızın yeniden keşfedilmesi ve değerlendirilmesi yoluyla hem çağa hem de gelecek çağlara hitap edecek yeni bir düşünce dilinin inşasıdır. Bu kavramlardan en önemlisi İslam Milleti kavramıdır. İslam Milleti, bizim için temelsiz bir ütopya değil, tarih boyunca binlerce yıl yaşanan bir realitedir. Ve bugünün şartlarında İslam Milleti’nin bir bütün olarak hareket edecekleri bir organizasyonu oluşturmaları, millet olarak var kalmanın zorunlu şartıdır. İslam toplumlarının Avrupa, Asya ve Afrika’da coğrafi olarak birbirlerine bitişik olmaları Allah’ın bir lütfudur.

Sezai Karakoç, milletimizin çağımızda yaşadığı yıkım sürecinin temelini, bir medeniyet krizi olarak tespit etmiştir. Bugün dünyaya hâkim görünen Batı Medeniyeti, insanlığa umut vaat edecek değerlerden yoksundur. Batı Medeniyetinin taşıyıcı ve belirleyici gücü gibi görünen Amerika Birleşik Devletleri, bütün parlak vaatlerine rağmen, işgal ettiği veya hegemonya kurduğu topraklara acı ve zulümden başka bir şey getirmemiştir. Doğu’daki en büyük güç olan Çin için de aynı durum söz konusudur. Birinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Batı’daki insaf sahibi düşünürlerin en büyük korkusu olan yeni bir dünya savaşı, hele nükleer silahların kullanılacağı bir savaş, insanlık gündeminden çıkmış değildir. Üstad Sezai Karakoç, İslam Milleti’nin bütünleşmesinin ve İslam Medeniyetinin yeniden ayağa kalkmasının sadece Müslümanlar için değil, insanlık için de tek kurtuluş ümidi olduğunu göstermiştir.

Sezai Karakoç milletimize iki büyük miras bıraktı: Eserleri ve Yüce Diriliş Partisi. Sezai Karakoç’un Diriliş Tezinin örgütlenmiş hali olan Yüce Diriliş Partisi, güçlü bir tohum olarak varlığını sürdürmektedir. Yüce milletimizin, bu güçlü tohumu büyük ağaca dönüştüreceğine kuşkumuz yoktur.

Kurucu Genel Başkanı olduğu Yüce Diriliş Partisi’ni ve eserlerini milletimize emanet olarak bırakan Üstadımızı rahmetle anıyor ve bu emanetlere layık olmayı bizlere nasip etmesini Allah’dan diliyoruz.

YÜCE DİRİLİŞ PARTİSİ

GENEL BAŞKANI

Lütfü YILMAZ

image_pdfYüce Diriliş Partisi

HZ. HÜSEYİN’İ RAHMETLE ANIYORUZ

10 Muharrem 1444

8 Ağustos 2022

Şartlar ne kadar ağır olursa olsun Hak ve Hakikatten sapmayan, Üstad Sezai Karakoç’un ifadesiyle ‘İslâmın savunmasında örneğimiz ve önderimiz’ olan Hz. Hüseyin’i, şehadetinin yıldönümünde rahmetle anıyoruz.

Bu vesile ile üstadımızın 18 Ağustos 2021 Tarihinde yayımlamış olduğu bildiriyi aynen paylaşıyor, üstadımıza ve tüm büyüklerimize rahmet diliyoruz.

 

İSLÂMIN SAVUNMASINDA KIYAMETE KADAR ÖNDERİMİZ VE

ÖRNEĞİMİZ HAZRETİ HÜSEYİN’İ RAHMETLE ANIYORUZ

Daha önceki bildirilerimizde, konuşmalarımızda ve yazılarımızda belirttiğimiz gibi, milletimiz İslâm Milletinin dünü, bugünü ve yarını içiçe şuurumuzda canlı olarak bulunmalıdır ki hep uyanık olalım ve başımıza gelen felaketleri bir daha yaşamayalım.

Kendi takvimimizin aylarından olan muharrem ayı, yılın ilk ayıdır. Bu ayda tarih içinde İslâm Milletinin geçmişinde dönüm noktaları olan olaylar yazılmış ve anlatılmıştır.

Şüphesiz, bunların içinde en acısı ve kıyamete kadar unutulmayacak ve yüreğimizi yakıp duracak olanı Hz. Hüseyin’in ve kendisiyle birlikte olanların şehadetidir. Hz. Hüseyin, kendisinin ve yakınlarının hayatları, canları pahasına, İslâm’ın gerçek doğrultusundan, anlamından ve amacından saptırılmasına, ruhundan mahrum edilip sadece dış görüntüden ibaret bırakılmasına razı olmamış, karşısındakilerin gücüne bakmaksızın, yanlışa, kötülüğe, zulme ve nankörlüğe karşı durmuş, savaş açmış, Hak ve Hakikatin sancağını gökte dalgalandırmış ve bize, kıyamete kadar, Din yolunda, Hakikat uğrunda savaşma örneği olmuş ve hepimize Hak yolunda savaşma görevini ve geleneğini bir miras olarak bırakmıştır. Bugün de, müslümanlar, birlik ve beraberlik içinde, kendi medeniyetlerini en ileri seviyeye getirerek, insanlık düşmanlarının kötülüklerine engel olmak için ayakta dimdik durmalı, Doğu-Batı savaşını önleyerek insanlığı kurtarmalıdır. Bu kurtuluşu Büyük İslâm Birliği’nden başka sağlayacak bir güç de yoktur.

Bu on muharrem gününde, Hazreti Hüseyin’i ve onunla birlikte savaşarak şehit olan yakınlarını rahmetle anar, onların yolunda, dâvamızda bizi diri, muzaffer, yanlışlıklardan korunmuş tutup âhirete yüzü ak ve alnı ak olarak ulaştırmasını Allah’tan dileriz.”

YÜCE DİRİLİŞ PARTİSİ

GENEL BAŞKANI

Lütfü YILMAZ

image_pdfYüce Diriliş Partisi

HİCRÎ – KAMERÎ YENİ YIL KUTLAMASI

İstanbul, 1 Muharrem 1444

30 Temmuz 2022

Hicri takvim Milletimizin kendine özgü medeniyet değerlerindendir. Hicri Kameri ve Hicri Şemsi takvimler asırlar boyu milletimizce kullanılagelmiştir.

Hicrî – Kamerî Takvime göre 1444. yıl kutlu olsun. Yeni yıl İslam Milletine ve tüm insanlığa iyilikler güzellikler getirsin. İslam ülkesinin içinde bulunduğu badirelerden kurtulmasına vesile olsun.

Yeni yıl vesilesi ile 1444 yılın genel bir muhasebesini yapmak gerekir ise; Hicri 10. yılda Arap yarımadası tek bir devlete dönüşmüştür. Bugün Arap yarımadasında sekiz ülke bulunmakta.

Emevi, Abbasi, Selçuklu devletinin ardından büyük devletler silsilemizin son halkası olan Osmanlı Devleti Hicri 1337 yılına kadar ayakta kalmıştır. Bugün Osmanlı Devletinin hüküm sürdüğü topraklarda 50’ye yakın ülke var.

Tarihi tecrübe bize göstermiştir ki ne zaman dağılıp parçalanmaya yüz tuttuk o zaman işgale uğradık. Kıyımlar , kırımlar içinde çırpınıp perişan olduk. Bugün üzülerek görüyoruz ki büyük devletimizin parçalanıp yıkılışı ardından kurulan irili ufaklı devletler mevcut hallerini dahi koruyamıyorlar. Parçalanma süreci devam ediyor. Korkarız ki gerekli önlemler alınmaz ise şehir devletler olana kadar bu süreç devam edecek.

Umarız yeni yılımız yeni hayırlı başlangıçlara vesile olsun. Milletimizin uyanıp dirilişine, birlik ve beraberliğini sağlamasına vesile olsun.

Olsun ki parçalanış süreci sona ersin. Büyük ülkesinin büyük devletine kavuşsun.

Bu duygu ve düşüncelerle yeni yılınızı tekrar tebrik ederiz.

YÜCE DİRİLİŞ PARTİSİ

GENEL BAŞKANI

Lütfü YILMAZ

image_pdfYüce Diriliş Partisi

PARTİMİZ MENSUPLARINA VE BÜYÜK MİLLETİMİZE

İstanbul, 9 Haziran 2022

Partimizin Kurucu üyelerinden, Merhum Genel Başkanımız Sezai Karakoç’un akrabalarından İhsan Öztekin, 05.06.2022 tarihinde Hakk’ın rahmetine kavuşmuş ve ertesi gün, kılınan cenaze namazından sonra Doğançay mezarlığında toprağa verilmiştir.

Milletimize ve memleketimize hizmet için bizimle birlikte gönülden ve bütün gücüyle vazifesini yapmış ve hatıralarımızda unutulmaz yerini almıştır.

Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine, partimiz ve camiamız mensuplarına ve Milletimize başsağlığı ve sabır diliyoruz.

YÜCE DİRİLİŞ PARTİSİ

GENEL BAŞKANI

LÜTFÜ YILMAZ

image_pdfYüce Diriliş Partisi