İstanbul, 21 Aralık 2007
Dinimizin esaslarından olan Hac, kurban ibâdeti ve sonunda kutlanan Kurban Bayramı, en güçlü, çok cepheli ve çok anlamlı bir borç, bir sevinç, bir şölen, bir gelenek olarak, bu yıl da bize kendi öz mesajını duyurmaktadır.
Kurbanın bir yüzü öte dünyaya, bir yüzü bu dünyaya, bir yüzü geçmişe, bir yüzü geleceğe dönüktür. Metafizik yönü, tarihî ciheti, topluma ait ve geleceğin biçimlenmesiyle ilgili olma özelliğiyle o bizi bayram boyunca en yoğun bir şekilde duygulandıracak ve düşündürecektir.
İşgaller ve istilâ arzularının, iştihalarının, girişimlerinin bir numaralı konusu olan İSLÂM ÜLKESİ, bir kurbanlık koyun gibi başını uzatmış, âkıbetini bekler durumdan kurtarılmalıdır. Müslümanların en toplu şekilde bir araya geldikleri ibâdetler olan hac ve kurban, hâl diliyle bize bunu en açık ve seçik bir deyişle hatırlatıyor, söylüyor.
Kurban, Allah rızası için boynunu tam bir teslimiyetle uzatıyor. Bu, Allah’ın ona verdiği ve aksini taşıyamayacağı bir kabuleniş ruhudur. Ama, müslüman, ülkesini işgale yeltenmiş güçlere karşı bu görüntüyü verirse ne kadar yazık olur, bunu bilmeli, anlamalı ve direnmelidir. Zaten buna fırsat vermemeliydi, en doğrusu.
Hac, bize birliği, kurban bize, Allah’a teslim olmayı sembol diliyle söylüyor.
Milletimiz İSLÂM MİLLETİ’nin Kurban Bayramı’nı kutlarken, ülkemiz tüm İSLÂM ÜLKESİ’ni, her türlü istila, işgal ve sömürülüşten kurtarmamız ve onu korumamız için gereken güç, irâde, cesaret, akıl ve imkânı vermesini ve ona yeniden eski kudret ve ihtişamını bağışlamasını, Cenab-ı Haktan, can ve yürekten, şehitlerin ve kurbanların kanı kadar sıcak ve içten dualarla dileriz.
YÜCE DİRİLİŞ PARTİSİ
Genel Başkanı
A. Sezai KARAKOÇ