BİR YILIN ARDINDAN ÜSTAD SEZAİ KARAKOÇ’U RAHMETLE ANARKEN MİLLETİMİZE HATIRLATMAK İSTEDİKLERİMİZ

İstanbul, 16 Kasım 2022

Geçen yıl tam bugün, 16 Kasım 2021 Salı günü Üstadımız, Kurucu Genel Başkanımız Sezai Karakoç’u ebediyete, Bekâ âlemine uğurladık. O bir ömür boyu hep Huzurda imiş gibi yaşadı. O gün Şehzadebaşı’nda (ve birçok İslâm şehrinde) toplanan binlerce insan da buna şahitlik etti. Tüm yaşamına ve eserlerine bakanlar da hep buna şahitlik edeceklerdir. Yüzlerce yıl öncesinden günümüze bu dünya vakti dolmuş Millet büyüklerimize şahitlik ettiğimiz gibi.

İstanbul, en son hilafet merkezi olarak kuşkusuz ki halen İslam Milleti’nin gönlünde İslam Medeniyetinin başkenti olma duygusunu korumaktadır. Sezai Karakoç, İslam Medeniyetinin bütün şehirlerini çok sevdi. Yazılarında medeniyetimizin büyük kültür merkezleri olarak Mekke, Medine, Şam, Bağdat ve İstanbul’u özel olarak andı. Alınyazısı Saati kitabında, Kudüs, Bağdat, Şam ve İstanbul için başlıklar açtı. Şehirler üzerinden giderek bütün İslam Milleti’ni ve coğrafyasını zihinlerimizde birleştirdi. Mekke ve Medine’yi İslam Medeniyetinin kalbi olarak gördü, Kudüs’ü “Gökte yapılıp yere indirilen şehir” olarak resmetti, hafızalarımıza.  “Sürgün ülkeden Başkentler Başkentine” şiirini yazdı İstanbul için.

Allah’ın bir rahmeti ve tecellisi olarak Milletimizin büyük bunalım dönemlerinde, Peygamberimizin varisleri olan büyük düşünürler, büyük gönül insanları gelmiştir. İmam Gazali, Muhyiddin İbn Arabi, Mevlâna, Yunus Emre ve İmam Rabbani, bir gül ağacı misali milletimizin kendi bağrında yetişen Millet büyüklerimizden bazılarıdır. Bu büyüklerimizin şahsiyetleri, duruşları, eserleri ve fikirleri; kendi dönemlerinde olduğu kadar, belki daha da fazlasıyla, sonraki çağlarda gelen Müslümanlar ve daha genelde insanlık için yol gösterici olmuştur. Nasıl ki İstanbul İslam Medeniyetinin en önemli birleştirici şehirlerinden ise, yaşadığımız zaman diliminde Sezai Karakoç’un fikirleri de İslam Milleti için merkezî ve birleştirici bir niteliğe sahip olmuştur, olmaktadır. Üstad o kadar yoğun ve canlı bir düşünce mirası bırakmıştır ki, ilerleyen zamanda İslam coğrafyasının her yanında bu düşüncelerin yankı bulacağından kuşkumuz yoktur.

Bu büyük düşünce, siyaset ve edebiyat birikimi ilgililerince araştırılmaya ve özümsenmeye devam edecektir. Sezai Karakoç, bir düşünür ve eylem adamı olarak, tezini en özlü ifadeyle “medeniyet yaklaşımı” merkezinde özetlemiştir. İslam Medeniyetinin Dirilişi tezinin tarihî ve sosyolojik olarak iki cephesi bulunmaktadır. İslam Milletinin, ayağa kalkması, yeniden bir varlık göstermesi ancak bu iki şartı birlikte dikkate almasıyla mümkün olacaktır.

İnsan için yüz yıllık bir ömür oldukça uzundur denilebilir. Milletler için ise yüz yıllık zaman çok uzun bir süre değildir. Aydınlarımız arasında yaklaşık iki yüz yıl önce boy gösteren düşünce krizi, Devlet-i Âliyye’nin yıkılmasıyla birlikte millet bütünlüğümüzün coğrafi olarak da parçalanmasıyla birleşerek, bütün fertleri etkileyen yaygın bir realite haline gelmiştir. Çok sayıda aydınımız başka bir çıkış yolu yokmuş gibi zihinlerini ve düşüncelerini bu realiteye uydurma yolunu seçtiler. Sezai Karakoç ise, adeta en yüksekten bakan bir kartal bakışıyla, bize bu realitenin farkında olmamız, ancak buna teslim olmamamız konusunda sarsılmaz işaretler bıraktı.

Diriliş, iç içe geçen ve birbirini besleyen halkalar biçiminde gerçekleşecektir. Dirilişin temeli kuşkusuz ki inançtır.  İnanç, ruh dirilişinin, ferdiyet idrakinin yeniden kazanılmasıdır. İkinci aşama olan düşüncede dirilme ise, kavramlarımızın yeniden keşfedilmesi ve değerlendirilmesi yoluyla hem çağa hem de gelecek çağlara hitap edecek yeni bir düşünce dilinin inşasıdır. Bu kavramlardan en önemlisi İslam Milleti kavramıdır. İslam Milleti, bizim için temelsiz bir ütopya değil, tarih boyunca binlerce yıl yaşanan bir realitedir. Ve bugünün şartlarında İslam Milleti’nin bir bütün olarak hareket edecekleri bir organizasyonu oluşturmaları, millet olarak var kalmanın zorunlu şartıdır. İslam toplumlarının Avrupa, Asya ve Afrika’da coğrafi olarak birbirlerine bitişik olmaları Allah’ın bir lütfudur.

Sezai Karakoç, milletimizin çağımızda yaşadığı yıkım sürecinin temelini, bir medeniyet krizi olarak tespit etmiştir. Bugün dünyaya hâkim görünen Batı Medeniyeti, insanlığa umut vaat edecek değerlerden yoksundur. Batı Medeniyetinin taşıyıcı ve belirleyici gücü gibi görünen Amerika Birleşik Devletleri, bütün parlak vaatlerine rağmen, işgal ettiği veya hegemonya kurduğu topraklara acı ve zulümden başka bir şey getirmemiştir. Doğu’daki en büyük güç olan Çin için de aynı durum söz konusudur. Birinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Batı’daki insaf sahibi düşünürlerin en büyük korkusu olan yeni bir dünya savaşı, hele nükleer silahların kullanılacağı bir savaş, insanlık gündeminden çıkmış değildir. Üstad Sezai Karakoç, İslam Milleti’nin bütünleşmesinin ve İslam Medeniyetinin yeniden ayağa kalkmasının sadece Müslümanlar için değil, insanlık için de tek kurtuluş ümidi olduğunu göstermiştir.

Sezai Karakoç milletimize iki büyük miras bıraktı: Eserleri ve Yüce Diriliş Partisi. Sezai Karakoç’un Diriliş Tezinin örgütlenmiş hali olan Yüce Diriliş Partisi, güçlü bir tohum olarak varlığını sürdürmektedir. Yüce milletimizin, bu güçlü tohumu büyük ağaca dönüştüreceğine kuşkumuz yoktur.

Kurucu Genel Başkanı olduğu Yüce Diriliş Partisi’ni ve eserlerini milletimize emanet olarak bırakan Üstadımızı rahmetle anıyor ve bu emanetlere layık olmayı bizlere nasip etmesini Allah’dan diliyoruz.

YÜCE DİRİLİŞ PARTİSİ

GENEL BAŞKANI

Lütfü YILMAZ

image_pdfYüce Diriliş Partisi

HZ. HÜSEYİN’İ RAHMETLE ANIYORUZ

10 Muharrem 1444

8 Ağustos 2022

Şartlar ne kadar ağır olursa olsun Hak ve Hakikatten sapmayan, Üstad Sezai Karakoç’un ifadesiyle ‘İslâmın savunmasında örneğimiz ve önderimiz’ olan Hz. Hüseyin’i, şehadetinin yıldönümünde rahmetle anıyoruz.

Bu vesile ile üstadımızın 18 Ağustos 2021 Tarihinde yayımlamış olduğu bildiriyi aynen paylaşıyor, üstadımıza ve tüm büyüklerimize rahmet diliyoruz.

 

İSLÂMIN SAVUNMASINDA KIYAMETE KADAR ÖNDERİMİZ VE

ÖRNEĞİMİZ HAZRETİ HÜSEYİN’İ RAHMETLE ANIYORUZ

Daha önceki bildirilerimizde, konuşmalarımızda ve yazılarımızda belirttiğimiz gibi, milletimiz İslâm Milletinin dünü, bugünü ve yarını içiçe şuurumuzda canlı olarak bulunmalıdır ki hep uyanık olalım ve başımıza gelen felaketleri bir daha yaşamayalım.

Kendi takvimimizin aylarından olan muharrem ayı, yılın ilk ayıdır. Bu ayda tarih içinde İslâm Milletinin geçmişinde dönüm noktaları olan olaylar yazılmış ve anlatılmıştır.

Şüphesiz, bunların içinde en acısı ve kıyamete kadar unutulmayacak ve yüreğimizi yakıp duracak olanı Hz. Hüseyin’in ve kendisiyle birlikte olanların şehadetidir. Hz. Hüseyin, kendisinin ve yakınlarının hayatları, canları pahasına, İslâm’ın gerçek doğrultusundan, anlamından ve amacından saptırılmasına, ruhundan mahrum edilip sadece dış görüntüden ibaret bırakılmasına razı olmamış, karşısındakilerin gücüne bakmaksızın, yanlışa, kötülüğe, zulme ve nankörlüğe karşı durmuş, savaş açmış, Hak ve Hakikatin sancağını gökte dalgalandırmış ve bize, kıyamete kadar, Din yolunda, Hakikat uğrunda savaşma örneği olmuş ve hepimize Hak yolunda savaşma görevini ve geleneğini bir miras olarak bırakmıştır. Bugün de, müslümanlar, birlik ve beraberlik içinde, kendi medeniyetlerini en ileri seviyeye getirerek, insanlık düşmanlarının kötülüklerine engel olmak için ayakta dimdik durmalı, Doğu-Batı savaşını önleyerek insanlığı kurtarmalıdır. Bu kurtuluşu Büyük İslâm Birliği’nden başka sağlayacak bir güç de yoktur.

Bu on muharrem gününde, Hazreti Hüseyin’i ve onunla birlikte savaşarak şehit olan yakınlarını rahmetle anar, onların yolunda, dâvamızda bizi diri, muzaffer, yanlışlıklardan korunmuş tutup âhirete yüzü ak ve alnı ak olarak ulaştırmasını Allah’tan dileriz.”

YÜCE DİRİLİŞ PARTİSİ

GENEL BAŞKANI

Lütfü YILMAZ

image_pdfYüce Diriliş Partisi

HİCRÎ – KAMERÎ YENİ YIL KUTLAMASI

İstanbul, 1 Muharrem 1444

30 Temmuz 2022

Hicri takvim Milletimizin kendine özgü medeniyet değerlerindendir. Hicri Kameri ve Hicri Şemsi takvimler asırlar boyu milletimizce kullanılagelmiştir.

Hicrî – Kamerî Takvime göre 1444. yıl kutlu olsun. Yeni yıl İslam Milletine ve tüm insanlığa iyilikler güzellikler getirsin. İslam ülkesinin içinde bulunduğu badirelerden kurtulmasına vesile olsun.

Yeni yıl vesilesi ile 1444 yılın genel bir muhasebesini yapmak gerekir ise; Hicri 10. yılda Arap yarımadası tek bir devlete dönüşmüştür. Bugün Arap yarımadasında sekiz ülke bulunmakta.

Emevi, Abbasi, Selçuklu devletinin ardından büyük devletler silsilemizin son halkası olan Osmanlı Devleti Hicri 1337 yılına kadar ayakta kalmıştır. Bugün Osmanlı Devletinin hüküm sürdüğü topraklarda 50’ye yakın ülke var.

Tarihi tecrübe bize göstermiştir ki ne zaman dağılıp parçalanmaya yüz tuttuk o zaman işgale uğradık. Kıyımlar , kırımlar içinde çırpınıp perişan olduk. Bugün üzülerek görüyoruz ki büyük devletimizin parçalanıp yıkılışı ardından kurulan irili ufaklı devletler mevcut hallerini dahi koruyamıyorlar. Parçalanma süreci devam ediyor. Korkarız ki gerekli önlemler alınmaz ise şehir devletler olana kadar bu süreç devam edecek.

Umarız yeni yılımız yeni hayırlı başlangıçlara vesile olsun. Milletimizin uyanıp dirilişine, birlik ve beraberliğini sağlamasına vesile olsun.

Olsun ki parçalanış süreci sona ersin. Büyük ülkesinin büyük devletine kavuşsun.

Bu duygu ve düşüncelerle yeni yılınızı tekrar tebrik ederiz.

YÜCE DİRİLİŞ PARTİSİ

GENEL BAŞKANI

Lütfü YILMAZ

image_pdfYüce Diriliş Partisi

PARTİMİZ MENSUPLARINA VE BÜYÜK MİLLETİMİZE

İstanbul, 9 Haziran 2022

Partimizin Kurucu üyelerinden, Merhum Genel Başkanımız Sezai Karakoç’un akrabalarından İhsan Öztekin, 05.06.2022 tarihinde Hakk’ın rahmetine kavuşmuş ve ertesi gün, kılınan cenaze namazından sonra Doğançay mezarlığında toprağa verilmiştir.

Milletimize ve memleketimize hizmet için bizimle birlikte gönülden ve bütün gücüyle vazifesini yapmış ve hatıralarımızda unutulmaz yerini almıştır.

Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine, partimiz ve camiamız mensuplarına ve Milletimize başsağlığı ve sabır diliyoruz.

YÜCE DİRİLİŞ PARTİSİ

GENEL BAŞKANI

LÜTFÜ YILMAZ

image_pdfYüce Diriliş Partisi

GENEL BAŞKANIMIZ ÜSTAD SEZAİ KARAKOÇ’UN VEFATI NEDENİ İLE PARTİMİZİN OLAĞANÜSTÜ BÜYÜK KONGRESİ 4 HAZİRAN 2022 CUMARTESİ GÜNÜ YAPILDI

Partimizin Olağanüstü Büyük Kongresi 04. 06. 2022 günü saat: 14.00’te Mustafa Kemal Paşa Bulvarı No:39/10 Demirtepe / ANKARA adresindeki Partimiz Genel Merkezinde yapılmıştır.

Kongre mekanı

Parti temsilcisi Lütfü Yılmaz tarafından açılan kongreyi yönetmek üzere delegelerin onayına sunulan isimler oybirliği ile seçilerek Divan Kurulu oluşturulmuştur.

Divan Kurulu’na Divan Başkanı olarak en yaşlı üye sıfatıyla kurucu üyemiz Recep Kırıkçı seçilmiştir. Divan başkan yardımcılığı görevine Niğde İl Teşkilat başkanımız Hacı Ateş ve Divan Kâtipliği üyeliklerine Eskişehir İl Yönetiminden Mehmet Peker ve İstanbul İl Yönetiminden Yetkin İlker Jandar seçilmiştir.

Divan Başkanlığına delegelerden gelen talep doğrultusunda, kongre başlamadan önce başta Peygamber Efendimiz olmak üzere ebediyete intikal eden, bugünlerimizi borçlu olduğumuz tüm büyüklerimizin ve özellikle merhum kurucu başkanımız Üstad Ahmet Sezai Karakoç’ un aziz ruhları için Kur’an tilaveti dinlenildikten ve dua edildikten sonra kongre gündemine geçilmiştir.

Kongre Divanı ve Açılış

Divan Başkanlığının çağrısıyla hep birlikte İstiklal Marşı okunmuştur. Daha sonra Kongre gündemi Divan kâtibi Yetkin İlker Jandar tarafından okunmuştur. Buna göre Kongre gündemi şu şekilde belirlenmiştir:

1)   Açılış,

2)   Kongre Başkanlık Divanı Seçimi,

3)   MKYK Faaliyet ve Kesin Hesap Raporunun Okunması,

4)   Rapor Üzerinde Görüşmeler,

5)   MKYK’nın İbrası,

6)   Seçimler;

  1. Genel Başkan Seçimi,
  2. Merkez Karar Yönetim Kurulu Asil ve Yedek Üyelerinin Seçimi,
  3. Merkez Disiplin Kurulu Asil ve Yedek Üyelerinin seçimi,

7)    Dilek ve Temenniler,

8)    Kapanış.

Kongre açılışı gerçekleşmiş, Kongre Divanı kurulmuş ve İstiklal Marşı okunmuş olduğundan gündemin 3. maddesine geçilmiştir.

Merkez Karar Yönetim Kurulu Faaliyet ve Kesin Hesap Raporu Parti Temsilcisi Lütfü Yılmaz tarafından ayakta okunmuştur.

Parti Temsilcimiz; “Partimizin Olağanüstü Büyük Kongresi münasebetiyle bir araya gelme mutluluğunu tattığımız şu anda yüce topluluğunuzu candan selamlıyor ve bize bu kutlu ülkeyi, insanlık içinde en sahih kimlik olan kimliğimizi ve toplumumuzu diğer toplumlardan ayıran tüm değerleri miras ve hediye bırakan büyüklerimizi rahmetle, sevgiyle, saygıyla anıyorum.” sözleriyle delegeleri ve misafirleri selamlamıştır.

Parti Temsilcimiz Lütfü Yılmaz MKYK Faaliyet ve Kesin Hesap Raporunu okuyor

Parti Temsilcimiz konuşmasını şöyle sürdürmüştür; “Bugün hüzünlüyüz. Çünkü Yüce Allah’ın izniyle, Kutlu Davamızın Önderi, Büyük Diriliş Hareketinin Piri, eserleriyle ve tertemiz yaşantısıyla, aydınlarımıza, kutlu milletimize, hepimize örnek olmuş, yol göstermiş, milletçe içine düştüğümüz birçok felakete gebe bu korkunç çağda, İslâm idealini, İslâm Milletinin Dirilişi, Büyük Devletimizin ve İslam Medeniyetinin Dirilişi idealini apaçık ortaya koymuş,  bu ideali gerçekleştirecek neslin, Diriliş Neslinin yetişmesi için çalışmış, can emanetini Allah’a ve Diriliş Davası emanetini, Diriliş Nesline teslim etmiş çok sevgili Üstadımız ve kurucu Genel Başkanımız Ahmet Sezai Karakoç, ruhen varlığını aramızda hissetsek de artık fizikken aramızda değil.

Üstadımız başta olmak üzere ebediyete kavuşan büyüklerimizi, ağabeylerimizi ve yol arkadaşlarımızı rahmetle ve minnetle anıyoruz.

Bugün hüzünlüyüz. Evet. Ama aynı zamanda ümitliyiz. Çünkü fazla ilerlemiş görünmesek de asla gerilemediğimizi ve bir adım bile geri adım atmadığımızı duruşumuzla anlatmaktayız. Hamdolsun.

Ülkemizin ve milletimizin karşı karşıya bulunduğu dış ve iç şartların en ağır baskısı altında olunan bir tarihî dönemde, bir çekirdek halinde de olsa, geleceğimizi güven altına almak, kalıcı kurtuluş ve diriliş atılımını gerçekleştirmek amacına, programına ve planına sahip bir hareketin topluluğu olma şuurunu taşıyor, bu sebeple varlığımızı sürdürmenin ne denli lüzumlu olduğunu ve bu uğurdaki direnişimizi, tarihin ve çağın bağrına yazıyoruz.”

Parti Temsilcimiz konuşmasında şu değerlendirmelerde bulunmuştur;

“Yıllar geçer, devirler değişir, bizim bu onur ve erdemle varolma ısrarımız devam eder ve bir gün ve belki de hiç de beklenmeyen bir gün, muhteşem dirilişini, eşsiz dirilişimizi doğurur. Onun içindir ki, bu umutladır ki, sabırla yerimizde duruyoruz, duracağız. Bunun çilesini çekiyoruz, çekeceğiz. Ve sonunda, doğacak fecrin, bütün bu sabır ve çilelere değdiğini göreceğiz. İşte, şimdi, bu selâmlaşmamız, bu anlamla yüklü olduğu için bizim nazarımızda değer biçilmez bir kutluluktadır. Kendi inancımızda, kendi düşünce ve görüşümüzde, kendi yerimizde bulunduğumuz ve ayağımız kaymadığı için Allah’a ne kadar hamd ve şükürde bulunsak azdır.

Büyük Kongremizi yapıp ruhumuzu ve enerjimizi tazeleyerek sağlıklı ve güvenli adımlarla yolumuza devam edecek ve gelecekte milletimizin yeniden ayağa kalkışı, toparlanışı ve çağın dirilişini gerçekleştirmesini sağlaması amacıyla, bize düşen görevi bütünüyle yerine getirmek için, olanca güç ve çabamızı sarf etmek onurunu taşıma şerefine ereceğiz.

Daha önceki dönemlerde olduğu gibi, bu dönemde de iki cepheye dayanan siyasi sistemin arttırdığı, siyaset alanında var olan şiddetli gerilim, aslında toplum ve ülkeyi yıpratmayı sürdürmektedir. Çok partili dönemin başından beri devam eden bu durum, ne yazık ki, halkın psikolojisinde olumsuz gelişmelerin doğmasında etkili olmuştur. Siyaset alanının bu şiddetli gerilimi ve yüksek tansiyonu, aslında, topluma ve ülkeye büyük risk getirmiş ve hatta kaç kez yönetim krizine sebep olmuş ve onda derin yaralar açmıştır. Dış ilişkilerin ana ekseni de değişmemiş, bağımlılıktan kurtulunmamıştır.

Siyasî Partiler Kanununun değiştirilip güne daha uygun bir hâle getirilmemesi de uzun vadede, her kesime zarar verecek bir manzara arz etmektedir.

Çağrımız, milletimizin gerçek diriliş ocağı olan YÜCE DİRİLİŞ PARTİSİ’ ne, idealimizi kuşanmış genç yaşlı, kadın-erkek hiçbir bir ayrım olmaksızın milletimizin her kesiminden fertlerin fevç fevç gelip görev almasıdır. Ülkemizin her tarafında il ve ilçe merkezlerimizin açılmasıdır. Böylece uzun yıllardır Milletimizin kapalı olan kurtuluş ve yeniden kuruluş kapısı da açılmış olacaktır.”

Parti Temsilcimiz Olağanüstü Büyük Kongremize sunduğu Merkez Karar Yönetim Kurulu Faaliyet ve Kesin Hesap Raporu konuşmasına şu sözlerle son vermiştir;

“Bugüne kadarki faaliyet dönemimizde görev yapan arkadaşlarımıza, tüm üye ve mensuplarımıza, büyük hizmetlerinden dolayı, bizi destekleyen, bize yardımını esirgemeyen tüm kardeşlerimize, bu ilgi ve duyarlılıklarından ötürü teşekkür eder, yeni dönemde görev alacak olanlara ve Partimizin tüm mensupları kardeşlerimize başarılar dilerim.

Kongremize başarılar ve hayırlı sonuçlar diliyorum. Hepinizi sevgi ve saygıyla selâmlayarak sözlerime son veriyorum. İyilikler içinde olun. Sağ olun.”

3. Olağan Büyük Kongre’den bugüne kadarki zaman dilimi içinde, malî durum, gelirler ve giderler kesin hesap durumu şöyledir:

Parti Temsilcimiz Lütfü Yılmaz’ın kongreye sunduğu Merkez Karar Yönetim Kurulu Faaliyet ve Kesin Hesap Raporunun ardından rapor üzerinde görüşmeler yapılmıştır.

Kongre gündemin 5. maddesine geçilmiş ve Faaliyet Raporu ve Kesin Hesap Raporu Kongre delegelerinin ibrasına sunulmuştur. Dönem hesapları kabul edilerek yönetim oy birliğiyle ibra edilmiştir.

Divan Başkanlığınca Kongre gündeminin 6. maddesine geçildiğinin ilanından sonra, Divan Başkanlığına; Genel Başkan, Merkez Karar Yönetim Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu listesinden oluşan bir aday listesi teklifi sunulmuştur. Başka aday listelerinin Divan Başkanlığına ulaştırılması için süre verilmiş, başka aday listesi çıkmadığından seçime geçilmiştir.

Seçimler

Gündemin 6. maddesinde yer alan, gizli oy ve açık tasnif yolu ile yapılan seçimlere ait, seçim sandık kurulu tutanağı Divan Başkanlığına ulaştırılmış ve oy kullanan delegelerin tamamının oyunu alan Parti Temsilcimiz Lütfü Yılmaz Genel Başkan seçilmiştir. Yine geçerli oyların tamamını alan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu ile Merkez Disiplin Kurulu, oy pusulası tasdikli listede isimleri yazılı üyeler başlıkta belirtilen görevlere seçilmiştir.

Yeni Merkez Karar ve Yönetim Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu Asil ve Yedek Üyelerimiz şu şekildedir;

MERKEZ KARAR YÖNETİM KURULU
ASİL ÜYELER YEDEK ÜYELER
  1- Muhittin Ağırman   1- Kasım Akgül
  2- Hasan Aslan   2- İsmail Serdar Alper
  3- Süleyman Mustafa Başköylü   3-Mehmet Ali Anderoğlu
  4- Vahit Döğenci   4- Kâmil Aksoylu
  5- Süleyman Gül   5- Hamza Akyıldız
  6- Mustafa Necati Hanönü   6- Osman Arı
  7- Yetkin İlker Jandar   7- Hacı Ateş
  8- Yüksel Kanar   8-  Ahmet Şenol Aybek
  9- Abdülaziz Karakoç   9- Mahmut Doğan
10- Halil İbrahim Kaymak 10- Şevket Dönmez
11- İsmail Kesim 11- Mehmet Evkaya
12- Fahri Safa Küpçü 12- Ahmet Mesut Güleçyüz
13- Mehmet Peker 13- Abdurrahim Güvenir
14- Osman Sarı 14- Muhammet Yasir Timur
15- Yahya Terlemez 15- Nuri Ercan Tortop
16- Ahmet Yavuz 16- Mustafa Tuğ
17- Ali Yüksel 17- Atilla Üçer
MERKEZ DİSİPLİN KURULU
ASİL ÜYELER YEDEK ÜYELER
1- Cafer Akpınar 1- Kamil Aydın
2- Ömer Tayyar Aslan 2- İbrahim Can
3- Osman Bayraktar 3- Mehmet Akif Ersoy
4- Kamil Eşfak Berki 4- Ahmet Kanar
5- Ahmet Dönmez 5- Recep Kırıkçı
6- Ali Ulvi Hafızoğlu 6- Dursun Burak Şahin
7- Hüseyin Taşkın 7- Murat Yıldız

 Seçim sonrası Gündemin 7. maddesine geçilerek dilek ve temenniler alınmıştır.

Genel Başkan seçilen Lütfü Yılmaz kürsüye davet edilmiş ve teşekkür konuşması yapmıştır.

Genel Başkanımız Lütfü Yılmaz teşekkür konuşması yapıyor.

Genel Başkanımız Lütfü Yılmaz’ın kongreye hitaben yaptığı teşekkür konuşması şu şekildedir;

“Yüce Diriliş Partisi, kökünü milletimizin tarih içindeki büyük varoluşundan alan DİRİLİŞ HAREKETİ’ nin siyasî vaziyet alışını temsil eden kuruluşudur. Hareket, 1990’da partisini kurmuşsa da hepinizce malûm sebeplerle 1997’de faaliyetten alıkonmuş oldu. On yıl aradan sonra, bildiğimiz gibi 2007’de partimiz Yüce Diriliş Partisi kurulmuş, teşkilatlanmaya başlamış, 2009 yılında da 1. Olağan Kongresini yapmış ve o günden bugüne kadar faaliyetlerini kesiksiz sürdürmüş bulunmaktadır.

Yeni dönemde görev alanlara ve Partimizin tüm mensupları kardeşlerimize başarılar dilerim.

Amacımız, milletimizin en yüce bir varlıkla var olması, en seviyeli ve nitelikli bir hayatla birlikte geçmişinden tam haberli olarak geleceğini güven altına almış olması, bölgesinde ve tüm dünya ölçüsünde barış ve huzur içinde yaşaması için gerekli manevi ve maddi tüm atılımları bir sistem dahilinde gerçekleştirmektir. Bu amaca varmak için yöntemimiz, halkımıza görüşlerimizi ve hizmetlerimizi apaçık bir şekilde sunmaktır. Araştırmaktan, görüşlerimizi yılmadan anlatmaktan geri durmayacağız.

Hakikat inancını ve hakikate sadakatini, yakıcı bir ateş korunu çıplak elle taşımak kadar zor olduğu zamanlarda bile hiç elinden bırakmamış olan, Yüce Kur’an da ‘O’nun gözü hiç kaymadı’ ayetiyle vasıflanan ve ‘Bir elime ayı, diğerine güneşi verseniz yine de davamdan vazgeçmem’ hadis-i şerifini bize miras bırakan Peygamber Efendimizin yolunu izleyen ve yaşayan Üstadımız ve Kurucu Genel Başkanımız Ahmet Sezai Karakoç’ u ve rahmete kavuşmuş yol arkadaşlarımızı tekrar hayırla yad ediyorum. 

Bize, bu kutlu ülkeyi, insanlık içinde en sahih kimlik olan kimliğimizi ve toplumumuzu diğer toplumlardan farklı kılan tüm değerleri, milletimiz İslâm Milletine bağışlamış olan Allah’a sonsuz kulluğumuzu arz ederken ve bu değerleri bize getirmiş bulunan başımız, baş tacımız Peygamber Efendimizi ve bu değerleri tam bir medeniyet bütünü halinde ebedî bir anıt gibi bize hediye eden ve miras bırakan büyüklerimizi de rahmetle anıyoruz.

Hepinizi sevgi ve saygıyla selâmlayarak sözlerime son veriyorum.”

Genel Başkanın teşekkür konuşmasından sonra Gündemin 8. ve son maddesine geçilmiş ve Gündem maddelerinin görüşülüp karara bağlandığı görüldüğü için Divan Başkanı görüşülecek başka konu kalmadığını ve toplantıya son verildiğini söyleyip toplantıyı kapatmıştır.

Kongre sonrası sohbet

Kongrenin bitiminde, misafirlerin ve delegelerin birlikte ağırlandığı mekâna geçilmiş, burada Genel Başkanımız kongreyi takip eden dostlarımız, misafirlerimiz ve üyelerimize hitaben bir konuşma yapmıştır. Daha sonra delegelerimiz ve misafirlerimiz arasında samimi bir sohbette bulunulmuştur. Bu vesileyle, bizi ziyarete gelen ve bizi yalnız bırakmayan bütün dostlarımıza, bu candan, içten ve gönülden, coşkulu karşılayışları için sonsuz teşekkür borcumuzdur.

image_pdfYüce Diriliş Partisi

Olağanüstü Büyük Kongre Duyurusu

Partimizin Olağanüstü Büyük Kongresi 03.06.2022 Cuma, saat 14.00’te, Mustafa Kemal Paşa Bulvarı No:39/10 Demirtepe / ANKARA adresindeki Partimiz Genel Merkezinde, çoğunluk sağlanamadığı takdirde, ikinci toplantı, 04.06.2022 Cumartesi günü aynı yerde, saat 14.00’te yapılacaktır.

Kongre Gündemi

 

YÜCE DİRİLİŞ PARTİSİ

 

image_pdfYüce Diriliş Partisi

RAMAZAN BAYRAMI KUTLAMASI

İstanbul, 3 Mayıs 2022

Zamanların en bereketlisi olan, müslümanları sürekli ruh diriliğinde, göz ve gönül aydınlığında tutan ve her yıl inananları iman neşvesiyle yenileyen bir Ramazan ayını daha en güzel şekilde idrak etmeye çalışarak geride bıraktık.

Ulaştığımız Ramazan Bayramını, İslâm Milleti’ni aynı psikolojide birleştiren, bir maden gibi aynı birlik potasında eritip bütünleyen kutlu sevinç günleri olarak kutlayacağız. Ancak ne yazık ki, bu bayramda da, kan ağlayan İslâm coğrafyasını yeniden ve daha derinden düşünmeden edemiyoruz.

Afganistan’da sular durulmuyor, Irak, Suriye, Yemen ve Libya’da yangınlar sürüyor, Doğu Türkistan esaret altında inlemeye devam ediyor, islam şehirleri yakılıp yıkılıyor.

Kalbimiz aynı zamanda Ukrayna’da yaşanan büyük yıkım ve kıyımdan dolayı da kan ağlıyor. Ukrayna ve benzeri ülkelerin büyük güçlerin mücadele alanı haline gelmesi halklara büyük acılar yaşatmakta. Biz inanıyoruz ki bu ülkelerin barış içinde yaşamalarının yolu da doğuya, batıya dur diyebilecek bir İslam birliğinin kurulmasından geçmektedir.

Rahmetli Genel Başkanımız Üstad Sezai Karakoç’un geçen yıl Ramazan Bayramı münasebeti ile yayınladığı basın bildirisinde ifade ettiği öneriler bugün de geçerliliğini korumaktadır:

“Müslümanlar uyanmalı, ortak değerlerde buluşmalı, Osmanlı Devleti’nin yıkılışından sonra yeri boş kalan Büyük İslâm Devleti’ni kurmalıdır.

Bu mümkün olmazsa, İslâm Devletleri Birliği’ni kurup etkili bir şekilde karşı koymalıdır.

İslâm İşbirliği Teşkilatı’nı BM’nin karşısında İslâm Milleti’nin kalesi yapmak lâzımdır.

ECO gibi geçmişi olan bir kuruluşun da BM Güvenlik Konseyi’nin karşısında İslâm’ın gücünü ve yaptırım kudretini temsil etmesi gerekir.

ECO için daha önce kendi çapımızda onu geliştirmek, etkin hale getirmek için çok teşebbüsümüz oldu; ama ne yazık ki bu gerçekleşmedi. Oysa ECO’da Türkiye, İran, Pâkistan gibi önemli islâm devletleri yanında türkî cumhuriyetler vardır, arap kesimi zayıftı. Mısır ve Suudi Arabistan’ı da ECO’ya katabilmek mümkün olsa dediğimiz İslâm Güvenlik Kuruluşu gerçekleşir.

Bunu daha önceleri 5 islâm devletinin Merkezî İslâm Federasyonu’nu kurması, arkasından da Endonezya, Malezya, Bengaldeş gibi devletlerle Doğu İslâm Federasyonu’nu, Fas, Cezayir, Nijerya, Tunus gibi afrika islâm ülkeleri ve Arnavutluk, Bosna, Kosova gibi balkan ülkeleri ile Batı İslâm Federasyonu ve tümüyle de İslâm Konfederasyonu kurulmasını çok kez yazdık.

Şimdi federasyon yerine birlik kurulması önceliklidir. Tek kurtuluş yolu budur.

En gerekli, en güncel, en hayatî olan budur. Bunun dışındakiler ikinci plandadır. Bir aylık orucun lisan-ı hâl ile söylediği sanırım budur.”

Bayramlardaki birlik ruhunun, bizi asıl kurtuluş olan İslâm Birliği şuuruna ulaştırması dileklerimizle milletimizin Ramazan Bayramını tebrik ediyoruz.

YÜCE DİRİLİŞ PARTİSİ

image_pdfYüce Diriliş Partisi